Bu Da Böyle Bir Anımdır…

Simay Baykut
2 min readMar 5, 2021

--

Sıcak bir yaz günü, Kaş’ta tatildeyiz. En sevdiklerimizle en sevdiğimiz yerde, tüm dünyadan uzaklaşmışız, hiç bitmesin istiyoruz. Her günümüz ayrı bir aktivite, yeni yerler keşfederek yeni deneyimler edinerek geçiyor. Her sabah başka koydayız, her akşam başka bardayız. Zaten kısıtlı olan süremizi de maksimum verimle kullanmaya çalışıyoruz. Gelelim bu yazının konusu olan o muhteşem güne…

Muhteşem dediğime bakmayın, bu olay yaşandıktan sonra çok kere ‘’Ben o gün ne yaşadım?’’ diye kendi kendime sormuşluğum vardır. Her şey çok sıradan başladı, sabah favori koyumuza gittik, deniz kenarında kahvemizi içtik, akşam yemeğine eve döndük, hazırlandık ve dışarı çıkacağız. Saat akşam 8 civarı, hava kararmış ama daha erken de bir yandan. Evden çıktık, arabaya bindik. 3 kişiyiz, ben arkada oturuyorum. Burada önemli küçük bir detay vermem gerek- kaldığımız ev merkezden biraz uzak, arabasız gidilmiyor ve evin sokağının sonundan dönerek aşağı doğru dağ yolunda ilerliyorsunuz. Yani sokağın sonu uçurum- Arabaya bindik, çalıştırdık. O sırada ön camda kocaman ama gerçekten kocaman bir örümcek gördük. Zaten Kaş’ta bulunmuş olan varsa bilir, zengin bir doğa çeşitliliği vardır, bu tarz hayvanlar çok ve gelişmiştir orada. Yolda çıkan yılanlar, evlere giren örümcekler, ne ararsanız bulursunuz. Tabi biz örümceği görünce öyle birden çok korktuk. Asıl sıkıntımız şu ki bir tanecik şoförümüzün örümcek fobisi var. Normal meyve sineği yemeye çalışan ufacık örümcekten bile korkan çocuk ne yapsın, bunu görünce kendini kaybetti tabi. Hemen çıktık arabadan. Örümceği arıyoruz ki kovalım, atalım gitsin. Her yeri arıyoruz, camlara, kapılara bakıyoruz yok. Dedik gitti herhalde o da bizden korktu. Tekrar bindik arabaya, çalıştırdık. Ben demiştim ya arkada oturuyorum diye, kafamı çevirmemle örümcekle göz göze gelmem bir oldu. Camın dışında tabi ama bir anda kafamın yanında kocaman örümceği görünce refleks olarak bağırdım ‘’BURADAA, BURADA!!’’ diye. E tabi ben öyle bağırınca örümceği arabanın içinde sanan şoför arkadaşımız hepimizi hayretler içerisinde bırakarak arabadan atladı! Evet yanlış okumadınız, cidden atladı. Biz de az hızla da olsa gitmekte olan arabayla duvara çarptık. En azından hızlı gitmiyorduk, arabaya bir şey olmadı, sokağın sonunda değildik ki öyle olsa şu an uçurumdan düşen bir arabada muhtemelen ölen bir insan olacaktım. E biz de indik arabadan biraz durumu algılayabilince. Hepimiz birbirimize bağırıyoruz, ağlıyoruz zaten çok korkmuşuz ve şaşkınız. Bu şekilde arabayı geri getirdik ve eve girdik. Ertesi gün uyandık, herkes olayı hatırlayınca gülüyor tabi o korku gitmiş, sadece olayın saçmalığı kalmış geriye. Birden aklımıza şu geldi, ya bütün olanlar bir sokak kamerası tarafından kaydedilmişse.. Düşünsenize, örümcek kamerada asla görünmeyecek. Sadece arabaya binen, inen, bağıran, atlayan, kaza yapan, kavga eden, ağlayan ve eve geri giren 3 kişi. Fark etmeden düşük bütçeli bir cin filmi çekmiş olabiliriz.

Sonuç olarak hala hatırlar güleriz, ne saçma gündü diye. Tabi ders de çıkardık, ben en azından artık gerekli kontrolleri arabaya binmeden yapıyorum. Örümcek görürsem, görmemiş gibi yapıyorum.. Buraya kadar okuduysanız umarım zamanınızı çalmamışımdır. Bu da böyle bir anımdır…

--

--

Simay Baykut

İTÜ İşletme Mühendisliği öğrencisiyim, 8 yıldır İstanbul'da yaşıyorum, resim yapmaya ve seyahat etmeye bayılıyorum!